Tuesday, July 13, 2010

hep bakılır....

şimdi pelin benim falıma bakıyo. yaşlı bi kadın varmış özlemli bir kavusma gerçekleşecekmiş. sanırım babanemle görüşiciz. uzun yollar aşan bi mektup gelcekmiş. bu devirde mektup da kalmadı ama... 4 kişi varmış falımda yollarda arz-ı endam eden ve de bu mektubun geldiği yere gidiyolarmıs üstelik de zorlu bir göreve onları bekliyormus ve de bir tanesi bu işin içinde kaybolup gidiyomus. amanın hayır olsun:)
telvemi de beğenmedi, dibe çökmüş. sanırım Yılmaz'ın intikamını alıo. falımdaki entellektüel orta yaşlı adam( kimse artık) arkasındaki kötülükle baş başa kalmış. tabağıma baktı da pelin hiç bişi çıkmadı dedi. çıka çıka yerdeki kurbağayı yakalayan kartal çıkmış. neyse artık.

şimdi neden falla başladık diye sorarsanız(gerçi bilen bilir) her daim türk kahvesi içiyoruz, ardından da hayatımıza yön versin diye kahve falı bakıyoruz. değil tabi. eğleniyoruz baya. özellikle ben insanların baktığım her falını tek hikaye üzerinden ilerletince daha eğlenceli oluo her şey: Bulut o kadın yine burda ama daha silik çıkmış, sanırım hayatından çıkıp gidio:) falan filan gibi.
öle işte...

No comments:

Post a Comment